Ravi Hoca

Görünmeyen Dünyanın Görünen Bağlantısı

Tel: 0551 209 78 14

  • ANA SAYFA
  • HÍZMETLERÍMÍZ
    • Esmaül Hüsna Çalışmaları
      • Şifa ve Hacet Çalışmaları
    • Vefk Çalışmaları
    • Kur’an Ayetleri île Şifa ve Hacet Çalışmaları
    • Havas İlmi ve Davet Çalışmaları
  • PSİKOTERAPİ
  • GENEL BİLGİLER
    • CİNLER
      • Cinler Alemi
      • Cinni Hastaliklarin Beden Üzerindeki Etkileri
      • Half-Demon
      • Karabasan
    • HASTALIK SEBEPLERİ
    • TEDAVİ
      • Kimler tedavi olabilir
      • Nasıl tedavi ediyorum
      • Seanslarımız
        • Seans Seçenekleri
      • Tüm Çareler Büyüde Değil, Kur’an da dır
      • MEDYUM
        • Medyumluk ve Cinni Hocalik
  • YAZILAR
  • VIDEOLAR
  • MAĞRUZAT
  • İLETİŞİM

25/05/2021 Yazıyı giren Ravi Hoca (Fatih KURTOĞLU)

ÇUHAÇİÇEĞİ Orjinal Adı; Primula verisi

 

Çuhaçiçeğigiller familyasının örnek bitkisidir.
Kuzey Yarıküre’de yaygın olan çuhaçiçeği, ülkemizde genellikle Doğu Anadolu’nun dağlık kesimlerindeki nemli orman ve çayırlarda yetişir. 15-25cm. kadar boylanabilen, dayanıklı çokyıllık otsu bitkidir,

[Devamını oku…]

Kategori:Bitkilerle Şifa

17/05/2021 Yazıyı giren Ravi Hoca (Fatih KURTOĞLU)

(ÇİN ANASONU) Orjinal Adı; Ilicium verum

ÇİN ANASONU
Orjinal Adı Ilicium verum

Bilgi

Manolyagiller familyasındandır. Anayurdu Güneydoğu Asya olup günümüzde en çok Çin ve Vietnam’da yetiştirilen, kışın yapraklarını dökmeyen duyarlı bir ağaç veya ağaççık ile bunların yıldız biçimindeki meyvelerine Çin anasonu adı verilmektedir.

[Devamını oku…]

Kategori:Bitkilerle Şifa

23/03/2021 Yazıyı giren Ravi Hoca (Fatih KURTOĞLU)

ÇAY; Orjinal Adı Camellia sinensis (ya da Thea sinensis)

Çaygiller familyasının örnek bitkisidir. Anayurdu
Çin ve Güneydoğu Asya olan çay, günümüzde tropikal ve astropikal iklimi olan birçok yerde, değişik kültür formlarıyla yetiştirilmektedir. Ülkemizde de Doğu Karadeniz bölgesinde, Rize ve çevresinde çay üretimi başarıyla sürdürülmektedir. Çay, başlıca üç ana doğal türü ve bu türlerden elde edilmiş
pek çok melezi olan, bazı türlerinde boyu 20 m’yi bulan ama sürekli budanarak boyu kısaltılan, böylece ortalama boyu 1,5-3 m. olabilen çokyıllık ağaççıktır.

[Devamını oku…]

Kategori:Bitkilerle Şifa

17/03/2021 Yazıyı giren Ravi Hoca (Fatih KURTOĞLU)

CİVANPERÇEMİ, Orjinal Adı. Achillea millefolium

Bileşikgiller familyasındandır. Kuzey Yarıküre’nin ılıman iklim kuşağında yaygın olan civanperçemi, ülkemizde özellikle Kuzey
ve Doğu Anadolu’daki kırlarda ve yol kenarlarında görülür. 100 cm. kadar boylanabilen, dayanıklı çokyıllık otsu bitkidir, içi boş olan ve dallara ayrılan gövdesi, yaz boyunca açan kirli beyaz, sarı ve kimi zaman da pembe renkli küçük çiçeklerinden oluşan çiçek salkımları vardır. Bitki, döktüğü minik tohumlarıyla çoğalır.

[Devamını oku…]

Kategori:Bitkilerle Şifa

01/02/2021 Yazıyı giren Ravi Hoca (Fatih KURTOĞLU)

CEVİZLER

Orjinal Adı Juglans türleri
Diğer Adları Koş, Koz

Cevizgiller familyasında yer alan Juglans cinsi, kışın yapraklarını döken 20 kadar ağaç türünün ortak adı cevizdir. Bu türlerden
ülkemizin hemen hemen her yerinde yetiştirilen ve konumuzu en çok ilgilendiren Adi cevizin (J. regia) anavatanının İran olduğu sanılmaktadır. Bu tür, 20 m. kadar boylanabilen, 150-200 yıl yaşayabilen; yuvarlak tepesi, sık dal ve yapraklarıyla toprağı örten, altında diğer bitkilerin gelişmesini engelleyen ve hatta insan sağlığı için zararlı sayılabilecek kadar koyu gölge veren bir ağaçtır. Gövde kabuğu başlangıçta gümüşi renkte iken, ağaç yaşlandıkça rengi
koyulaşır ve çatlar. Yaprakları oval biçimli 5-7 uzun yaprakçıktan oluşur.

[Devamını oku…]

Kategori:Bitkilerle Şifa

18/01/2021 Yazıyı giren Ravi Hoca (Fatih KURTOĞLU)

9 Bitki Kabuğu şifası

 

Doktor bulunmadığı anda hastayı iyileştirmek için kullanılan 9 tane kabuk vardır. Bunlar birçok ülkede yetişirler. Bu dokuz kabuk şunlardır:

Deynels Kabuğu

Sarı Karpuz Kabuğu

Yeşil Karpuz Kabuğu

Fındık Kabuğu,

Portakal Kabuğu

Nar Kabuğu

Badem Kabuğu

Haşhaş Kabuğu

Muz kabuğudur.

Deynels Kabuğu:

Deynels kabuğu yakılıp dövüldükten sonra eğer kelin kafasına sürülürse başında saç çıkar. Aynı şekilde eğer yakılıp arı balı ile karıştırıldıktan sonra deve tüyüne sarılırsa ve kanı çok fazla akan bir kadın tarafından üzerinde taşınırsa kanı kesilir.

Sarı Karpuz Kabuğu:

Bu kabuk kurutulup iyice dövüldükten sonra elenir. Sonra bundan bir miskal alınıp temiz bir kumaş içine sarılır. Zor pişen etin içerisine konulursa et çabuk pişer, kokusu ve yemesi çok hoş olur.

Yeşil Karpuz Kabuğu:

Bunu kabuğu gölgede kurutulduktan sonra yumuşakça dövülür. Daha sonra bunu üzüm şerbetini içine konulup hamamda sıcak havuzun yanında içilirse kabızlık geçer.

Fındık Kabuğu:

İki avuç fındık alınıp su dolu bir tasın içine konulduktan sonra, bir gece bekletilir. Bir gün sonra yumuşak bir ateş üzerinde üzüm suyu ile kırmızılaşıncaya kadar kaynatılır. Sonra bu su süzülür. Daha sonra koltuk altı soğuk su ile yıkanıp bez ile silinir. Fındık suyu ile koltuk altı yıkanılıp silmeden kurutulur. Bu amel üç kez tekrarlanırsa ömür boyunca bir daha koltuk altında koku olmaz. Ayrıca koltuk altı çok güzel kokar.

Bu su ile zayıf saçlar yıkanırsa saçlar iyileşir ve uzar.

Portakal kabuğu:

Her kim portakal kabuğundan yarım dirhem yerse, o kişinden karış ağrısı, kulunç, yel, şişme, karın gurultusu gider ve yediği yemeği hazmedip midesi düzelir.

Nar Kabuğu:

Nar kabuğunu kaynatılıp düsünt derya  olan kişi bu sudan içerse bu hastalıktan kurtulur. Nar kabuğu dövülüp yaranın üzerine dökülürse yaradan sarı bir su çıkar. Su çıktıktan sonra kabuk yaranın üzerine konulursa yara iyileşir.

Badem Kabuğu:

Öksürüğü olan kişi badem kabuğunu suda kaynatıp suyunu içerse, Allah (C.C)’ın izniyle öksürüğü kesilir.

Haşhaş Kabuğu:

Bunun kabuğu yumuşakça dövülüp elendikten sonra bir miskal kadar alınır. Buna da bir miskal tıfıl esvan-i biraz da beyaz kimyon koyup hepsinden bir macun yapılır. Bu macundan üç gün yiyen kimsenin kanı kesilir ve ishali kalmaz. Allah (C.C)’ın izniyle.

Muz Kabuğu:

Yeşil muz kabuğu sıkılır. Bu su, çok açık bir yaraya damlatılırsa o yara toplanır ve çabuk kapanır.

 

Kategori:Bitkilerle Şifa

08/01/2021 Yazıyı giren Ravi Hoca (Fatih KURTOĞLU)

CEVİZLER

Orjinal Adı Juglans türleri
Diğer Adları Koş, Koz

Cevizgiller familyasında yer alan Juglans cinsi, kışın yapraklarını döken 20 kadar ağaç türünün ortak adı cevizdir. Bu türlerden ülkemizin hemen hemen her yerinde yetiştirilen ve konumuzu en çok ilgilendiren Adi cevizin (J. regia) anavatanının İran olduğu sanılmaktadır. Bu tür, 20 m. kadar boylanabilen, 150-200 yıl yaşayabilen; yuvarlak tepesi, sık dal ve yapraklarıyla toprağı örten, altında diğer bitkilerin gelişmesini engelleyen ve hatta insan sağlığı için zararlı sayılabilecek kadar koyu gölge veren bir ağaçtır. Gövde kabuğu başlangıçta gümüşi renkte iken, ağaç yaşlandıkça rengi
koyulaşır ve çatlar. Yaprakları oval biçimli 5-7 uzun yaprakçıktan oluşur.

Yeşil renkli erkek ve dişi çiçekleri aynı ağaç üzerinde bulunur ve genellikle mayıs ayında açarlar. Ağacın ekim ayında olgunlaşan meyvesine ceviz, meyvenin yeşil renkli kabuğuna gövek ya da tetir denir. Ceviz ağacı, tohumuyla çoğalır. Ceviz ağacının yaprakları tanen, uçucu yağ ve acı boyarmadde olan juglon’u içerir. Güçlü ve değerli bir besin maddesi olan meyvesi (ya da tohumu) ise doymamış yağlar yönünden zengindir. Ayrıca yüksek oranda protein ile potasyum, fosfor, magnezyum, demir ve kalsiyum gibi elementleri ve özellikle C ile B vitaminlerini içerir. Bu meyve taze ya da kuru olarak yenir. Kurutulmuş cevizin içi tatlı ve pasta yapımında kullanılır.

Bazı yerlerde sucuk ve pestilleri yapılıp tüketilir. Ceviz ağacının sert kerestesi mobilyacılık ve kaplamacılıkta pek makbuldür. Gövekleri, doğal boyamacılıkta pamuk, ipek ya da yün ipliklerini kahverengiye boyamakta kullanılır.

Tibbi Etkileri ve Kullanımı

Cevizin taze ve kurutulmuş yaprağı, göveği, meyvesinin ve meyvesinden çıkarılan yağının (ceviz yağı) tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma şöylece sıralanabilir:
• Peklik vericidir.
• İştah açıcıdır.
• Bedeni güçlendirici bir toniktir.
• Kan şekerini düşürür.
• Kanı temizler.
• Kemiklerin zafiyetine karşı etkili olur.
Bu etkileri sağlamak üzere, ceviz ağacı yapraklı iken taze yaprakları
ilkbaharda (ya da yazın) toplanıp gölge yerde özenle kurutulur. Işık
almamasına ve kararmamasına dikkat edilen kuru yapraklarıyla % 2’lik bir infüzyon yapılır. Yani l litre (yaklaşık dört bardak) kaynar su, 20 gr. yaprağın üzerine dökülür. 10-15 dakika süreyle demlendirilerek infüzyon hazırlanır. Bu infüzyondan günde iki-üç bardak içilir. Yaprağı yerine sonbaharda ceviz meyvesinin yeşil kabuğu olan gövek de kullanılabilir.

• Deri hastalıklarında ceviz antiseptik olarak kullanılır.
Bunun için aynı infüzyon, şikayetli yerlere dıştan uygulanır.
• Şeker hastalarına bedenleri güçlensin diye günde 3 adet ceviz yemeleri öğütlenir.
• Ceviz yağı müshil ve safra artırıcı etkiler taşır. Bunun için, bu yağa biraz su katılarak içilmesi gerekir.
UYARI
• Ceviz pek besleyici bir meyve olduğundan aşırı miktarda yenmemelidir.

Kategori:Bitkilerle Şifa

05/01/2021 Yazıyı giren Ravi Hoca (Fatih KURTOĞLU)

BÖĞÜRTLEN

Rubus fruticosus
Diğer Adları Dikençilegi, Dikendudu, Dikendutu

Gülgiller familyasındandır. Anayurdu Kuzey Yarıküre’nin ılıman iklim bölgeleri olan Rubus cinsi 400 kadar çokyıllık çalı
türünün ortak adı böğürtlendir. Bunun 17 türüne ülkemizdeki orman ve fundalıklarda; yol, bahçe ve hendek kenarlarında sıkça rastlanır. Böğürtlen türleri 1-3 m. boylanabilirken, kimi türleri sarmaşık şeklinde, kimileri de yerde sürünerek gelişir. Bu türlerden konumuzla en çok ilgili olanı Adi böğürtlen (R. fruticosus) türüdür.

Kısaca böğürtlen diye anacağımız bu bitki 3 m. boylanabilir.İkiyillık dikenli gövdeleri, kenarları dişli 3-5 yaprakçıktan oluşan ve kışın dökülmeyen yaprakları, yaz aylarında tek tek ya da salkım halinde açan pembe veya beyaz çiçekleri vardır. Yaz sonu ya da sonbahar basında bu çiçekler kırmızımsı kara renkli, üzeri çok ince tüylü, duta benzeyen meyvelere dönüşür. Yer ve toprak konusunda hiç seçici olmayan böğürtlen, seyrek olarak döktüğü tohumlarıyla; daha çok yere değen dallarının köklenmesiyle veya köklerinin yeniden filizlenmesiyle çoğalır. Çok dikenli de olduğu için, doğal çit olarak pek yeğlenen bir bitki türüdür.

Böğürtlenin meyvelerinde sabit ve uçucu yağ, meyve şekeri, organik asitler, sitrik asit, C vitamini, pektin ve demir; yapraklarında tanen ve organik asitler bulunur. Böğürtlen meyve olarak çiğken yenildiği gibi reçel, şurup, şekerleme, pasta, likör ve sirke yapımında kullanılır.

Tibbi Etkileri ve Kullanımı
Böğürtlenin tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle
sıralanabilir:
• Bedeni güçlendirici toniktir.
• Doku ve damar büzücü etkisi vardır. Diyareyi keser, peklik verir.
• İdrar söktürücüdür.
• Kadınlarda, aybaşı dönemlerinde aşırı kan gelişini önler.
• Gebe kadınlarda sırt kaslarını güçlendirir.
Bu etkileri sağlamak üzere, taze ya da gölge yerde özenle kurutulmuş yaprakları, bitkinin meyveleriyle karıştırılarak kullanılır. Bu karışımdan 3 tatlı kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek ve 20 dakika demlendirilerek bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyondan günde üç kez birer bardak içilir.
• Böğürtlen ağız yaraları, dişeti kanamaları, bademcik ve boğaz enfeksiyonuna iyi gelir. Bunun için yukarıda anlatıldığı biçimde hazırlanan infüzyonla günde üç-dört kez derin gargara yapılır.
• Ciltteki ağrı ve yangıları hafifletir.
• Yara iyileştiricidir.
• Hafif yanıklara iyi gelir.
• Hemoroit tedavisinde etkili olur.
Bu etkileri sağlamak üzere, körpe yapraklarıyla yara lapası hazırlanır ve şikayet edilen yerlere dıştan uygulanır.
• Böğürtlen cildi gerer ve canlandırır.
Bu etkiyi sağlamak üzere, banyo küvetine akan sıcak suyun altına bir bez torba asılıp içi bitkinin körpe yaprak ve genç sürgünleriyle doldurulur. Sonra sıcak su açılıp küvet bu suyla doldurularak banyo yapılır.

Kategori:Bitkilerle Şifa

04/01/2021 Yazıyı giren Ravi Hoca (Fatih KURTOĞLU)

BİBERLER

Capsicum türleri
Diğer Adları Filfil, Isıot;

Patlıcangiller familyasındandır. Anayurdu Amerika kıtası olan biberin tohumları 1493’te İspanya’ya getirilmiş ve oradan tümdünyaya yayılarak 700 kadar türü üretilmiştir. Ülkemizde de dolmalık, sivri,çarliston, süs ve domates biberi gibi türleri yetiştirilmektedir. Biber genelde 30-100 cm. kadar boylanabilen, tatlı ya da acı meyve veren bir ya da bazen ikiyıllık otsu bitkidir. Ancak bazı yerlerde çalımsı ve hatta tropik bölgelerde ağaççık haline gelen biberlere rastlanır. Biberin oval biçimli, rengi açık yeşilden koyu yeşile ve hatta mora kadar değişen yaprakları, yaprak
koltuklarında yaz aylarında açan beyaz renkli küçük çiçekleri olur. Bitkinin meyvesi renk, biçim ve tat bakımından büyük çeşitlilik gösterir. Olgunlaşan meyve sararır ve daha sonra kırmızı renge döner. Meyvenin etli kabuğu tohumlarını taşıyan eksen bölgesinden bir boşlukla ayrılır. Biberin kirli beyaz renkli tohumları disk biçimindedir. Bol güneşli, iklimi ılıman olan yerleri ve bitek toprağı seven biber türleri, tohumuyla çoğalır.
Bütün türlerinin meyvesi C vitamini bakımından zengin olan biber, bazı alkaloitleri de içerir. Acı biber türlerindeki bu alkaloit kapsaisin adlı maddedir.
Biberler genellikle sebze olarak tüketilir. Salatalara ve kimi yemeklere katılır.
Turşusu yapılır. Baharat olarak kullanılır. Domates biberinin salçası yapılır.
Biber, ülkemiz mutfağının vazgeçilmez besin türlerinden biridir.

Tibbi Etkileri ve Kullanımı;

Biber türlerinin sağlığa yararlı etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle sıralanabilir:
• Romatizma ve eklem ağrılarına karşı iyileştirici olarak kullanılır.
Bu etkinin sağlanabilmesi için biberin meyvesi ezilerek yara lapası yapılır ve dıştan uygulanır.
• Biber mideyi uyarır, sindirim salgılarını artırır, iştahı açar ve sindirimi kolaylaştırır.
• İdrarı artırır.
• Uyarıcıdır.
Bütün bunlar için taze, kurutulmuş ya da turşusu yapılmış biberler bolca yenir.
• Soğuk algınlığının ilk belirtisi görüldüğünde biber alınırsa iyileştirici olur.

Bu etkisinden yararlanılmak üzere iyice kıyılmış 2,5 tatlı kaşığı taze biberin üzerine l bardak kaynar su ya da süt dökülüp 10-15 dakika süreyle demlendirilerek bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyon sıcakken içilir.
UYARI
• Aşırı miktarda tüketilen acı biber, mide ve bağırsakların tahrişine yol açabilir ve hatta böbreklerle karaciğerin rahatsızlanmasına neden olabilir.

Kategori:Bitkilerle Şifa

17/12/2020 Yazıyı giren Ravi Hoca (Fatih KURTOĞLU)

AYRIKOTU Orjinal Adı Agropyan repens

Buğdaygiller familyasındandır. Anayurdu bilinmeyen, dünyanın bütün soğuk ve ılıman iklimli bölgelerinde, ayrıca tropikal ve astropikal iklim bölgelerinin yüksek kesimlerinde yetişen 125 kadar türün ortak adı ayrıkotudur. Ülkemizde de 20 kadar ayrıkotu türü yetişmektedir. Bu türlerden bazıları tarıma çok zararlı iken, kimi türleri de hayvan yemi ya da çim bitkisi olarak özellikle yetiştirilmektedir. Ayrıkotu türlerinden konumuzla en çok ilgili olan Tarla ayrığı (A.repens) da tarıma zararlıdır. Çünkü, kendi haline bırakılırsa kısa zamanda tarlaları kaplar. Kısaca ayrıkotu diyeceğimiz bu bitki 30 -150 cm. boylanabilen, rizom köklü (kök
gövdeli), çokyıllık dayanıklı otsu bitkidir. Tarlalardan başka, yol kenarları ve bahçelerde de çok görülür. Yeşil gövdesi silindirik biçimli ve boğumlu, yapraklan yeşil ve düzdür. Mayıs-temmuz ayları arasında küçük başaklar halinde açan çiçekleri yeşil renkli ve pek gösterişsizdir. Bitki, bu çiçeklerinden oluşan tohumlarının dökülmesiyle, özellikle rizomlarının sürgün vermesiyle ya
da toprağa değen yerde, gövdelerinin yeniden kök atmasıyla çoğalır.

Tibbi Etkileri ve Kullanımı

Tarla ayrığı rizomları polisakkarit bir madde olan tritisin ile uçucu yağ, yapışkan bitki sıvısı, potasyum, salisilik asit, saponin ve mikrop kırıcı bazı maddeleri içerir. Bu ayrıkotu türünün tıbbi etkileriyle onlardan yararlanma yöntemleri şöylece özetlenebilir:
• İdrar yolları enfeksiyonlarının iyileştirilmesinde, sistit (mesane iltihabı) ve prostatitte (prostat iltihabı) etkili olur.
• İdrar söktürücüdür.
• Kanı ve bedendeki toksik maddeleri temizler.
• Böbrek ve mesane taşlarının atılmasına yardımcı olur.
• Bedeni güçlendirici bir toniktir.
Bu etkileri sağlamak üzere, tarla ayrığının rizomlan ilkbahar mevsiminde ya da sonbaharın başlarında toprağı kazılarak sökülür. Yıkanarak iyice temizlenir.
Gölgede ya da güneşte kurutulur. Kurutulmuş rizomdan 2 tatlı kaşığı alınır, l bardak suyla kaynama noktasına kadar ısıtılır. Daha sonra ateş kısılarak 10 dakika daha ısıtma sürdürülür. Böylece elde edilen dekoksiyondan günde üç kez birer bardak içilir. Ancak, tadı çok kötü olduğundan bal, limon ya da naneyle tatlandırılır.
• Tarla ayrığı ayrıca egzama ve cilt hastalıklarının iyileştirilmesinde etkili olur.
• Romatizma ağrılarını hafifletir.
Bu etkilerinden yararlanmak için, yukarıda tarifi verilen dekoksiyon, şikayet edilen yerlere dıştan uygulanır.

Kategori:Bitkilerle Şifa

  • « Önceki Sayfa
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • …
  • 8
  • Sonraki Sayfa »

Ruhsal sağlık tedavi usulleri üzerine – Başarı Yorum da Fatih Kurtoğlu

https://www.youtube.com/watch?v=ZB6a-FQA_Y0

Bilginize. Tek resmi sitem ravihoca.org dur. Diğer sitelerim kapanmıştır. Adım kullanılarak yapılan başka hiçbir siteye itibar etmeyiniz.

Ara

Önemli Sayfalar

  • EBCED İ KEBİR
    • Havas İlmi
    • Havas – Davet İlişkisi
    • Besmelenin Sırrı
  • İsmi Azam
  • Vefk-Ebced ve Burçlar
  • Esma’ül Hüsna’nın Anlamları ve Faziletleri.
    • Esma’ül Hüsna’nın Faziletleri – 1
    • Esma’ül Hüsna’nın Faziletleri – 2
    • Esma’ül Hüsna’nın Faziletleri – 3
  • Kur’an-ı Kerim’in Faziletleri
    • Kur’an ın Faziletleri 1
    • Kur’an ın Faziletleri 2
  • Cevşen-i Kebir’in Faziletleri
  • Vesvese
    • Vesvese ve Şeytan 1
    • Vesvese ve Şeytan 2
  • Bio enerji ve Ruhani Tedavi Usulleri
  • Şifa, Hacet, Rızk ve Genel Paylaşımlar
  • Melekler ve Ruhaniler
    • Melekler ve Yaradılış Hikmetleri
    • Melekler
    • Rısale’i Nur da Meleklerin İzahı

Cinler Alemi

  • Cinler, Şeytanlar ve Bunlara dair Mühim Mevzular
  • Ruhani Tedavi ve Destek Usüllerimiz, Çalışmalarımız
  • Sayfalar

    • Bio enerji ve Ruhani Tedavi Usulleri
    • Cevşen-i Kebir’in Faziletleri
    • Cinler
      • Cinler Alemi
      • Cinni Hastaliklarin Beden Üzerindeki Etkileri
      • Half-Demon
      • Karabasan
    • EBCED İ KEBİR
      • Besmelenin Sırrı
      • Havas – Davet İlişkisi
      • Havas İlmi
    • Esma-i Berhetiyye nin Faziletleri
      • Şifa, Hacet, Rızk ve Genel Paylaşımlar
        • HÜMEZE SÜRESİNİN  FAZİLETİ
    • Esma’ül Hüsna’nın Faziletleri
      • Esma’ül Hüsna’nın Faziletleri – 1
      • Esma’ül Hüsna’nın Faziletleri – 2
      • Esma’ül Hüsna’nın Faziletleri – 3
    • Esmaül Hüsna Çalışmaları
    • Hastalık Sebepleri
    • Havas İlmi ve Davet Çalışmaları
    • İletişim
    • İsmi Azam
    • Kur’an Ayetleri île Şifa ve Hacet Çalışmaları
    • Kur’an-ı Kerim’in Faziletleri
      • Kur’an ın Faziletleri 1
      • Kur’an ın Faziletleri 2
    • Mağruzat
    • Medyum
    • Medyumluk ve Cinni Hocalik
    • Melekler ve Ruhaniler
      • Melekler ve Yaradılış Hikmetleri
      • Melekler
      • Rısale’i Nur da Meleklerin İzahı
    • Namaz
    • Psikoterapi
    • Seans Seçenekleri
    • Şifa ve Hacet Çalışmaları
    • Tedavi
      • Kimler tedavi olabilir
      • Nasıl tedavi ediyorum
      • Seanslarımız
    • Tüm Çareler Büyüde Değil, Kur’an da dır
    • Vefk Çalışmaları
    • Vefk-Ebced ve Burçlar

    Son Yazılar

    • SOĞANIN FAYDALARI
    • SARMISAĞIN FAYDALARI
    • Musallat vakalarında ki artış sebeleri hakkında
    • FESLEĞEN
    • EĞİROTU
    • ZALİMİ  CEZALANDIRMAK
    • HIRSIZI BİLMEK İÇİN
    • ZİNA EDEN ERKEK İÇİN
    • NASİP AÇMAK İÇİN
    • Bio enerji eğitimi hakkında
    • BURÇLARIN VASIFLARI
    • BURÇLARIN ÖZELLİKLERİ
    • KARI KOCA ARASINI İSLAH
    • İstediğin her türlü matluba nail olmak için
    • ANLAMAK VE EZBERLEMEK
    • KARIN ŞİŞLİĞİ İÇİN
    • ANLAMAK VE EZBERLEMEK İÇİN
    • Dilek ve Hacet
    • Dilek ve Hacet
    • Her türlü hayır ve şer istekler için

    Copyright © 2022 Ravi Hoca · Tüm hakları saklıdır · Yapım & Barındırma