el-KAYYUM
Gökleri, yeri, her şey’i ayakta tutan…
Kayyûm, kâim’in mübalâğasıdır. “Her şey üzerinde kâim” demektir. Bunun mânası “Bir şey’in kıyâmı, yani, bir varlık sâhibi olarak durabilmesi neye bağlı ise, onu veren” demektir..
Allah Teâlâ , her şey in mukadder olan vaktine kadar durması için sebeblerini ihsan etmiştir. Onun için her şey Hak ile kâimdir.
Yer ve gök bu isimle ayakta durur. Gece ve gündüzde bu ismi zikreden kimse uykudan müstagni olur. Bu ismin riyazetini yapan kimseye ruhaniler itaat eder. Bunun içinde devamlı temiz giyinmek, taharet-i kamile üzre olmak, güzel kokular sürünmek, tevekkül ve ümit üzre olmak, leban-ı zeker ve kıstl benzeri güzel buhurlar tütsü etmek gerekir. Müşteri saatinde bu ismin aşağıdaki vefki yazılır, himmet ve celal nazarıyla bakmak için daima göz önünde bulundurulur. Yerleşimden uzak bir yerde bu ismin zikrine başlanır. Birkaç ay sonra zikreden kişiye ruhaniler aleminin perdesi açılır. Başlarında komutanları Dehdayail olduğu halde görünürler. O elinde bu ismin vefkinin yazılı olan bir kağıtla gelir. Kağıdı öpüp selam verir, hacetin ne olduğunu sorar. Hacetin istenilenin o an hazır olması, ruhanilerle sohbet, uzaktan yakından mahlukatı celb, zalimleri hezimet, hanelerini tahrib ve dinar celbetmek olduğu söylenir. Hududlar hakkında şarta varıldıktan sonra beyaz bir çubuk verir. Bu çübüğün hangi ağaçtan olduğunu kimse bilmez. Bu çubuk, serendib vadisindeki bir sandal ağacındandır. Her ne zama bununla amel etmek istense, çubuk alınır, bu isim zikredilip hadimin ismi çağrılır. Çubuk havada sallanır, istenilen o anda hazır olur.
Bu ismi şerifin bereketiyle yerler ve gökler ayakta durur. Bu ismi zikreden kimseden uyku gider. Bu ismi zikreden kimse, ruhani kendisine itaat edinceye kadar, bu ismi şerifle ilerleme sağlar.